Kayıtlar

WİNNER - Kpop

Resim
Çıktığı andan beri defalarca dinlediğim bir albümle çıkıp geldiler. Daha önce Winner'ı ne dinlemişliğim ne de Who Is Next Programını izlemişliğim vardı. Ama öyle bir albümdü ki bu içindeki şarkılar boğazıma düğüm düğüm dizildi. Küçük bir örnek vermek gerekirse;  "Ne kadar yetişkin olduğumuzun bir önemi yok, aşkı uğurlarken" "Diken olsan da sarılmak istiyorum sana, fakat durduğun yer benden çok yukarıda." Böylesine harika cümlelerin bulunduğu parçalardan bahsediyorum. YG'nin Winner haricinde tüm gruplarını dinlediğimi ama Winner'ı es geçtiğimi şubatta çıkarttıları albümle anladım ve kendime kızmadan edemedim. Albüm kpop camiasının müdavimlerine göre oldukça farklı ve kendine özel. Özellikle grubun henüz bir kaç senelik olduğunu ve oldukça genç üyelerden oluştuğunu söylemem başarılarının ne kadar büyük olduğunun başka bir göstergesi. Çok erken ama kesinlikle çok iyi bir biçimde buldular tarzlarını. Tebrik ederim. Aşağıda EXIT:E mini albümünd...

Stromae - quand c'est?

Resim
Stromae quand c'est?  İngilizce - Türkçe çevirisi When? - Ne zaman?  Oh yes, we know each other well. (Ah evet, biz birbirimizi tanıyoruz.) You even tried to get my mother ( Hatta annemi almaya çalıştın!) Starting with her breasts ( Göğüslerinden başladın) And my father's lungs (ve babamın akciğerlerinden) Do you remember them? (Onları hatırlıyor musun?) Cancer, cancer (Kanser, kanser) Just tell me when  (Söyle bana, ne zaman?) Cancer , cancer (Kanser, kanser) Who's the next one? (Bir sonraki kim?) You prey on the little kids (Küçük çocukları avlarsın) Really, nothing can stop you (Gerçekten, hiçbir şey seni durduramaz!) Stop playing innocent (Masumu oynamayı bırak) On cigarette packs (Sigara paketlerinin üzerinde) Smoking kills (Sigara içmek öldürür) What a surprise! But do you help?  Bu ne süpriz! Ancak yardım ediyorsun? Cancer, cancer (Kanser, kanser) Just tell me when  (Söyle bana, ne zaman?) ...

Sanırım Güney Kore fanı oluyorum!

Resim
Normal de Kore dizisi izleyen ya da müziklerini dinleyen biri değildim. Hani sevmediğimden falan değil, sadece pek dikkatimi çekmiyorlardı. Ama yaz tatilinde Kore dizisi izlemeye başladım. Ve insanların neden Kore dizilerine bu kadar bağlandığını anladım. Onların dramaları, romantik komedileri, aşkları, kızları ve erkekleri gerçek dünyada olamayacak kadar pembe hayaller. İnsanlar sıkıntılı ve istediklerini bulamadıkları hayatlarından uzaklaşmak için böyle masum olan bir yolu seçmeleri hiçte tuhaf değil. Aksine mükemmel bir  kaçış noktası. Oradaki nazik erkekleri, son derece tatlı kızları ve aralarındaki saf aşkı kendi hayatlarında görmenin kestirme yolu. O yüzden kendilerini hayran oldukları kişilerin yerine koyup o karakterlerle bir oluyorlar. Onların üzüntüsünü, onların aşkını ve onların sevincini kendilerininmiş gibi yaşıyorlar. Bu yüzden oldukça büyük fan toplulukları oluşuyor.  Neden Türk dizileri en fazla 20 bölüm izlenir haldeyken, Kore dizilerinin bitmesini ist...

Tükenmez Kalemle Yaptığım Çizimler II

Resim
Merhaba arkadaşlar! Daha önce yaptığım çizimleri paylaşmıştım ve zaman geçtikçe yenilerini ekliyorum. Umarım kendimi geliştirerek devam ederim. Neden tükenmez kalemde kara kalemler değil diye soranlar olabilir. Kara kalemle istediğim gibi canlı çizemediğim hissine kapılıyorum. Bir hobi olarak yapılıyor olsa da ortaya çıkan şeyin güzel gözükmesini herkes ister. Kara kalemle yaptığım çizimlerle o kadar uğraşsam da istediğim vurgu ve canlılığı alamadığımı fark etmiştim ve ilk kez tükenmez kalemle çizmeye başlamamda tamamen öylesine bir durumdu. Yakınımda bir kurşun kalem yoktu. Bende tükenmez kalemle öylesine bir karalama yapmak istedim, sonuç beklediğimden iyi olunca bunun üzerinde ilerlemek istediğimi fark ettim. Her ne kadar kurşun kalemi silme imkanız olsa da tükenmez kalem de böyle bir şansınız olmuyor. Ve bu insanı daha iyi çizmeye iten başka bir neden bence. Kusursuz çizmek nasıl bir şey bilmiyorum. Ama umarım yakında kusursuza yakın nasıl çizilir öğrenirim. :) İnsa...

INNA

Resim
Hani bazı insanlar vardır. Beğendiği şarkıyı belki yüz kez sarar sarar baştan dinler. Hah işte bende onlardan biriyim. İki gündür iki şarkıyı belki iki yüzü kez dinlemişimdir. Melodisi, sözleri, şarkıcının sesi... Hepsi bir hoş ki sormayın gitsin. Bu şarkı yüzünden post atma isteğiyle doldum. Postun konusu başlıkta da yazdığı gibi Inna! Neden Inna? Şöyle ki bu sevimli kızı senelerdir takip ediyorum ve her sene kendini çok ama çok iyi bir biçimde geliştirerek çıkıyor sevenlerinin karşısına. Ve Inna'nın Türk ünlüleri bile kenara attıracak bir İstanbul aşığı. Neredeyse her yaz burada. Oda yetmiyor dünyanın her köşesinden izlenen kliplerini bir de Türkiye'de çekiyor. Daha ne olsun. Bildiğiniz Türkiye Turizm Bakanlığı tarafından görevlendirilmiş gibi yabancılara ülkemizi tanıtıyor kızcağız. Ayrıca yaptığı röportajlar ve kendi çektiği videolarda hem Türkçe konuşmaya çalışıyor hem de Türk kültürüne olan aşkını ilan ediyor. İlk başlarda acaba bu kız Türk mü diye düşünmeden ed...

Bu Ayın Ganimetleri

Resim
Ne keşfettim? Tabi ki de mükemmel sesler! Özellikle daha önce nasıl denk gelmedim dediğim bir ses Troye Sivan şarkılarıyla beni benden aldı. Hatta beni böyle bir post yazmaya iten de parçalarını başa sara sara dinlememdir. Onu Zella Day takip etmekte ve sıra benim baya uzamakta. Uzun zamandır yeni şarkılar dinlememiştim. Aramadığımdan değil dişime göre bir şeyler bulamadığımdan! Ama bilinmez bir parçaya tıklayarak birden bire gönlümü fetheden bir çok isim bulmamda benim için bildiğiniz bir keşif oldu. Telefonumdan dinlemekten ve her yerde duymaktan gına gelinen parçaları silerken tipimi görmeniz gerekirdi. Tamam popüler olan şarkılar iyidir, kalitelidir ama günde zilyon kez dinleyince hepsi Ankara'nın Bağlarını dinlemekten farksız hale geliyor. Tabi Ankara'nın şarkılarının da kendisine göre bir şanı var amacım o tarz dinleyenlere laf atmak değil. Çünkü bende dinliyorum. Neredeyse her çeşit müzik dinlerim. O anki ruh halimle alakalı. Postu yazmaktaki asıl amacım, her ...